New York hakkında gezi notu yazmak bütün dünya hakkında gezi notu yazmakmış gibi zor görünüyor gözüme. Çok büyük bir şehir ve ne odakla gittiğiniz çok önemli bu şehre.
Gezimizi planlarken nerelere gideriz diye araştırdığımızda o kadar çok mekan çıktı ki karşımıza, başetmesi zor göründü gözümüze. New York'u gezerken
City Pass çok işimize yaradı, kuyrukta beklemeden canımızın istediği ve planladığımız yerlere çabucak girdik ve gezmeye daha çok vakit kaldı böylece. New York'a gitmeden önce internetten satın alarak kartlarımızı daha ucuza almış olduk, tavsiye ederim.
Buradan siteye ulaşabilirsiniz.
New York'a ilişkin gezilecek yerler listesi yapmak zor.
Şehrin bir kalbi yok birkaç kalbi var...
1) Bir film stüdyosundaymışçasına sadece etraftaki insanları seyrederek de oldukça keyifli vakit geçirebilirsiniz. New York'ta geçen yüzlerce film izlemişsinizdir ve zaten tanıdığınız bir yerdesiniz hissini yakalarsınız. Plaza çalışanlarının şıklığına inanamazsınız. Vogue, Marie Claire dergileri aslında kimler için hazırlanıyormuş görebilirsiniz.
2) Plaza manyağı olabilirsiniz. Hatta gökyüzünü görmekte abartısız zorlanabilir ve plazaların gölgesinde yaz günü üşüyedebilirsiniz. Empire States Binası ve Rockefeller Plaza'nın tepesine çıkıp şehre bir de tepeden bakabilisiniz. Bu binaların 1930'lu yıllarda yapıldığını öğrendiğinizde 1929 buhranından sonra nasıl yaa diyebilirsiniz…
 |
Empire State'ten gökdelenlere bakış
|
Bu iki binanında tepesine City Pass sayesinde sıra beklemeden çıktık. Manzara muhteşem. Kesinlikle öneririm. Hatta birine gece birine gündüz çıkın bence.
 |
Rockefeller Center'dan NYC'de gece |
3) Şehrin ortasında park nasıl oluru görmek isterseniz Central Park'ta gezintiye çıkabilir ve parkın içerisindeyken o koskocaman metropolde olduğunuzu unutabilirsiniz. Manhattan'ın tamamen yeşil olduğu zamanlara kıyasla küçük bir alan olabilir ama sonuçta metrekarenin binlerce dolar olduğu dünyanın en kıymetli arazisini kimse imara açmayı düşünmüyor bile.
 |
Empire State'den Central Park görünümü |
4) Times Square'de 1940'larda görüntü neyse hemen hemen herşeyin aynı kaldığını gözlemleyebilirsiniz. Şehirlerin eski fotoğrafları internette denk gelince karşılaştırıyor insan ister istemez. Bir tek bizde meydanlar sürekli evrim geçiriyor heralde. Tecrübelerim bu yönde.
 |
Rengarenk Times Square |
5) Sanat aşığıyım. Müze gezmeye bayılırım diyenler için cennet gibi New York.
Metropolitan Museum neredeyse Louvre Müzesi gibi. Bir günde hakkını vererek bitirilebilecek bir müze değil. Her bir salon ayrı keyifli. Kafesi soluklanıp, birşeyler atıştırmak için güzel. Müze dükkanında hediyelik birçok obje var, hediye almak için ideal bir yer. Biletler için City Pass'i kullandık.
 |
Metropolitan'da bir salon |
 |
Muhteşem bir heykel yine Met'den |
Guggenheim ve American Natural History Museum da Metropolitan Museum gibi Central Park'ının dibinde yer alıyor.
Guggenheim'a sanatla ilgilenmeseniz bile binanın helezonik mimarisini ve tavanını görmek için girin derim.
 |
Guggenheim Müzesi dışarıdan görünüş |
 |
Kıvrıla kıvrıla geziyorsunuz Guggenheim'ı |
American Natural History Museum'da dinazorları, memelileri keşfetmek çok keyifli. Çocukların da bayılacağı bir müze.
 |
Nesli yok olan memeli yanında filin boyutuna dikkat - Natural History Müzesi'nden |
City Pass aldıysanız müze müze sekebilirsiniz bu şehirde. Gitmeden olmaz dediğim bir müze de MoMa yani o meşhur çağdaş sanat müzesi
Museum of Modern Arts. Müzenin kendisi gibi bahçesi de çok güzel. Harika heykelleri izleyerek kafa dinleyebilirsiniz.
 |
MOMA bahçesini süsleyen heykeller |
6) Özgürlük Anıtı'na gitmediğimiz için birşey yazamayacağım, bir dahaki sefere Staten Island'da bulunan Özgürlük Anıtını gördükten sonra
Ellis Adasına geçip Amerika'ya göç edenlerin ilk uğrak yeri olan ve bugün müze olan binayı görmeyi istiyorum.
7)
8)
.
.
Manhattan'ın dışına çıkamadık biz 4 gün yetmedi… Şehirde yapılacak daha birçok şey var, yeniden gitme şansım olursa yeni maddeleri ekleyeceğim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder